Proje, 199. yılında İsveç Goteburg kentinde bir alan için açılan “Dünya Kültürü Müzesi” uluslararası proje yarışmasına teslim edilmiştir. Yarışma arazisi, kentin tarihi merkezinin çeperinde yer alan bir meydan ile Bilim Muzesi ve Liseburg Eğlence Parkı arasındaki yamacın eteğinde, Södra Vagen bulvarına paralel olarak uzanır. Öneride, yarışma konusunun içerdiği evrensel değerler temasının, yerel ve çevresel faktörler bağlamında yorumlanması amaçlanmıştır. Yapının yakın çevresindeki kentsel elemanlarla bütünleşmesi; doğal topografya, iklim ve bitki örtüsü ile uyumlu olması ve evrenselliğini sergi programı dışında ekolojik bir yaklaşımla ortaya koyması hedeflenmiştir.
Müze kitlesi programdaki sergi işlevlerin ve sosyal mekanların arazi koşullarına referansla kurgulanması ile şekillenmiştir. Meydan yönünde konumlandırılan giriş mekanı, Södra Vagen bulvarına paralel olarak uzanan cam cepheler arkasından ana dolaşım mekanlarıyla beraber kitlesel olarak farklılaştırılmıştır; giriş alanında sivri köşeli bir saçakla vurgulanan dolaşım, bulvar yönünde kentin akışları ile bütünleştirilmiştir. Ön kitlenin arkasında kalıcı sergi mekanlarının ve sosyal işlevlerin iki katta arazi eğimini kapsayacak şekilde yer aldığı mekanlar bulunur. Bu bölümün çatısı meydan ve giriş yönünden ramplarla ulaşılan ve üst kotta yer alan bilim müzesi bağlantısını sağlayan bir kent terası olarak tasarlanmıştır; parkın devamında bir çatı bahçesi olarak önerilen bu teras üzerinde müze mekanlarına doğal ışık ve havalandırma sağlayan avlular yerleştirilmiştir. Avlular aynı zamanda çatıda toplanan yağmur ve kar sularının yeniden dönüşürüldüğü bir sisteme bağlanmaktadır. Projenin ekolojik vurgusu, dolaşım mekanlarını kapsayan ve güneybatıya yönelen cam cephelerin pasif güneş enerjisi sağlayan yüzeyler olarak tasarlamasıyla da ortaya konmuştur.
Müze mekanları iki katlı bir galeri olarak kurgulanan dolaşım aksı arkasında ve avlular ile farklı sergilemelere olanak sağlayacak şekilde alt ölçeklere bölünerek oluşturulmuştur. Çatıda yer alan kent terası, açık havada yapılacak ışık ve ses görüntüleri ile müze programının bir parçasıdır. Bulvar boyunca dolaşım kitlesi üzerinde kayan platformlar ve bunların üzerinde yer alan hareketli panolar, hem kent dolaşımından, hem de park yönünden algılanılacak biçimde müze içeriğini yansıtan elemanlar olarak önerilmiştir. Bu kayan panolar, aynı zamanda Göteburg ve İsveç tarihi açısından önemli olan gemicilik geçmişine ve bunun dünya kültüründeki yerine analojik bir gönderme yapmaktadır.
READ MORE