Göksu, Ankara – İstanbul karayolunun otuzuncu kilometresinde, Eryaman yerleşim alanı içerisinde yer alan be eskiden Susuz Göleti olarak anılan küçük bir su havzasının kent parkına dönüştürülmesi projesidir. Park, Eryaman yerleşkesine hizmet vermenin ötesinde, şehir ölçeğinde kullanılacak bir mesire yeri olarak tasarlanmıştır. Bu bağlamda, projede doğal çevrenin belirleyici unsurları kadar, günübirlik tematik ve kentsel kullanımlar geliştirilmesi önemli olmuştur. İşverenin kent parkı vizyonunun mesirenin içerdiği doğal peyzaj anlayışıyla bütünleştirilmesi amaçlanmıştır.
Göksu’da peyzaj ve mimari elemanların detaylarına kadar tek elden üretilmesi bütüncül bir kentsel park mekânı oluşturulmasına katkıda bulunmuştur. Arazinin bütününün, çeşitli ve farklı işlevlerde ‘odak’lar tariflenerek, yapılaşmış alan – doğal peyzaj dengesi gözetilerek yorumlanması önemlidir. Bu noktalarda yer alan küçük mimari yapılar, belli bir dolaşım ölçeği belirlemenin ötesinde, manzara çerçeveleri olarak tasarlanmıştır. Tepelik alanlar ve düzlüklerden oluşan zengin topografya, alana yayılmış pek çok aktivite ve yapının birbiriyle görsel ilişki kurabilmesini sağlamaktadır. Yapıların, günübirlik işlevler bağlamında mümkün olduğunca kalıcı bir ifadeye sahip olmalarının yanı sıra, mimari dil yönünden simgesel olmaları amaçlanmış ve çoğunlukla suya göndermeli imge /feneri yelken) ve renkler (beyaz) kullanılmıştır. Ada restoran, bioküre, çok amaçlı çadır, fener, spor merkezi ve sinema bu anlamda öne çıkan odaklardır.
READ MORE